PEYGAMBERİMİZİN HZ. EBÛ BEKRİ  RÜYÂDA GÖRMESİ VE HZ. EBÛ BEKRİN YORUMU

Hz. Peygamber Aleyhisselâm, Hz. Ebubekir’e rüyasında görür. Gördüğü bu rüyayı Hz. Ebubekir’e anlatır ve şöyle buyurur:

Ya Ebubekir! Dün gece rüyada seninle birlikte Cennette olduğumuzu gördüm. İkimiz, Cennette bir merdivenden çıkıyorduk. Gördüm ki, ben seni iki buçuk basamak geçiyorum”.

Hz. Ebubekir (R.A.), Resûlullah’ın (A.S.) rüyâsım hemen yorumlamıştı ve:

“— Ey Allah’ın Resulü! Bu gördüğünüz rüya, benim sizden ikibuçuk yıl sonra vefat edeceğimi bildiriyor” demişti.

Ve bu rüyâ, aynen olduğu gibi gerçekleşti. Hz. Ebubekir (R.A), Efendimizden iki buçuk yıl sonra vefat etti. Hz. Ebubekir rüya tabiri ilmini çok iyi biliyordu. Yani, Ebubekir (R.A) rüyâ yorumlama ilminde ehildi. Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, kendi huzuru saadetlerinde Ebubekir (r.a.)’ın rüya yorumlamasını müsaade ediyorlardı.

Hz. Ebubekir’in İslamdan önce gördüğü rüya da çok anlamlı bir rüya idi.

HZ. EBÛBEKRİN (R.A.) RÛYÂSI

Hz. Ebûbekir (R.A) Efendimiz henüz islamla müşerref olma­mıştı ki bir rüyâ gördü. Rüyâyı gördüğü zaman ticaret için git­tiği Şam’da bulunuyordu. Rüyâsın da, ay gökten inerek gelip ku­cağına girdi. Hz. Ebûbekir ayı alıp eliyle göğsüne koydu. Heye­canla uyandı, heyecanını yatıştırmak için kalkıp rüyâ tabirini bilen birisini aradı. Bir rahibi tavsiye ettiler. Hz. Ebûbekir (r.a.) bu rahibe gitti ve ona rüyâsım anlattı. Rahib, Hz. Ebûbekr’e:

“Nerelisin?” diye sordu. Hz. Ebubekir:

“Mekke’liyim, burada ticaret için bulunuyorum” dedi. Rahib, gülümseyerek konuştu:

“Ey dost, sana pek yüce bir müjde vardır. ” dedi. Hz. Ebubekir (R.A) heyecanlandı. Ve sordu:

“Nedir o büyük müjde?” dedi. Rahib gülerek:

“Ey Dost! dedi. Gökten inip sinene gelen ay. Âhir zaman peygamberidir. Yakında meydana çıkacaktır. Sen ona ilk iman eden arkadaş ve dost olacaksın. Ve sonra sen ona halife olacaksın. Benim sağlığımda o büyük peygamber gelecek olur, ona kavuşursan, bana haberci gönder” diye yalvarmıştı.

Hz. Ebubekir’in rüyası aynıyla çıktı ve tam olarak gerçekleşti.

Hz. Ebubekir, ilk iman edenlerden oldu. Ona (A.S.) dost ve arkadaş, vefatından sonra da ilk halifesi olmuştu.

Rüya tabiri kitapların da Hz. Ebubekir (R.A.) ile ilgili bir rüyâ tabiri (yorumu) menkıbesi vardır. Menkıbe şöyledir:

HZ. EBÛ BEKRİN (R.A.) BİR ADAMIN AYNI RUYÂSINI İKİ AYRI ŞEKİLDE YORUMU

Adamın biri gelip Hz. Ebubekir’e (R.A):

“Dün gece rüyamda gördüm ki, bana yetmiş tane ağaç yaprağı verildi” diye rüyasını anlattı. Hz. Ebubekir (R.A):

“— Sana yetmiş sopa (değnek) vurulacak” diye adamın rüyasını tabir etti (yorumladı).

Adamın bu rüyası ayniyle gerçekleşti. Adam bir suç işledi. Bu suçun cezası da yetmiş sopa imiş. Adama yetmiş sopa vuruldu.

Aradan bir bir buçuk sene geçmişti ki, adam yine gelerek aynı rüyayı gördüğünü söyledi. Rüyasını uzun uzun anlattı.

Hz. Ebubekir (R.A) Efendimiz, bu sefer rüyayı:

“Eline yetmiş bin akçe gelecek” diye tabir buyurmuştu:

Adamcağız, ^uEfendim, geçen sene yetmiş sopa ile, bu sene yetmiş bin altın veya akçe ile tabir buyurdunuz. Bunun hikmeti, sebebi nedir?” diye sormaktan kendini alamamış ve sebebini sormuş.

Hz Ebubekir (R.A) efendimiz evlat demiş geçen sene bu rüyayı gördüğün zaman mevsim son bahardı. Ağaçlar yaprak döküyordu. Bu rüyada ise mevsim ilk bahardır ağaçların yeni yapraklandığı bir zamandır buyurmuştur.Rüya bir kaç gün sonra aynen gerçekleşmiştir rüya sahibinin eline hiç ummadığı bir kimseden yetmiş bin akçe gelmiştir.